Hayat boyu farklı birçok evreden geçiyor insan. Genelde çocukluk döneminin sonlarına doğru neler yapacağını veya neler yapmak istediğini kafasında kurgulamaya başlıyor ve bu doğrultuda adımlarını atıyor. Belki etkilendiği bir aile büyüğü, belki ünlü bir şahıs, belki de güçlü bir hayal dünyası kafasındaki rol modeli oluşturup serüveni tam burada başlatıyor.
Hayalleri uğruna mücadele eden insanların her zaman kazanan tarafta olacağı aşikardır. Belki şans yanında olmayabilir, belki hayalleri çok büyüktür ulaşamayabilir de fakat bu doğrultuda vermiş olduğu mücadele her zaman hoşuna gidecek, onun için kutsal olacaktır. Günün sonunda başaramamış bile olsa doğru olanı yaptığının farkındadır ve bu insanı mutlu edecektir.
Birde tam tersini düşünecek olursak ki düşünürken bile korkar gibiyim; amaçsız hedefsiz bir yaşam, günü geçirip adeta kaçınılmaz sonun gelişini beklercesine tüketilen bir ömür. Anlamsız ve amaçsız... Ne faydası var içi boş ama uzun bir ömrün ? Hele ki geçirecek olduğumuz her anın bir hesabı olacaksa. Dolusunun da boşunun da... Unutmamalıdır ki insan, yaptıklarımızdan sorumlu olduğumuz kadar fırsatımız varken yapmadıklarımızdan da sorumlu olduğumuzdan. Ne acı ! şüphesiz ağır ve meşakkatli bir hesap.
O zaman özete gelecek olursak eğer doğru hedefleri seçip bu hedeflere ulaşmak için hayaller kurmalı insan. Gerçekleştirmek için de sonunu düşünmeden çalışmalı. Güz gelecekse gelsin belki döker yapraklarını çınar ama bilir ki kışın ardında bahar var ve inanın bahar çok yakında...
Comments